Araştırmanız İçin Uygun EEG Cihazı (EEG Başlığı) Nasıl Seçilir?
Bilindiği üzere EEG sistemleri, gerçek dünyada nörobilim uygulamalarının ortaya koyulmasına ve nöroteknoloji temelli yeni nesil ürün ve hizmet pazarlarına yol gösterici olabilmektedir. Ancak mevcut durumda pazarda var olan EEG başlıklarının doğrulukları ve sinyal kaliteleri ile ilgili birçok cevaplanmamış soru bulunmaktadır.
Ne tür EEG başlıkları bulunmaktadır?
EEG (elektroensefalografi) sistemleri arasındaki en büyük fark, öncelikle EEG elektrdou/sensörü ile cilt yüzeyi arasındaki iletkenliği artırmak için kullanılan elektrolitik maddenin türüdür (Liao, 2012).
- Kuru EEG: iletken madde yoktur
- Yarı kuru EEG: musluk suyu nemi
- Tuzlu EEG: tuzlu çözeltiler
- Jel EEG: elektrolitik jeller
Kullanılan madde fark etmeksizin yarı-kuru, tuzlu veya jel ile kullanılan başlıkları “ıslak EEG” olarak adlandırılır. Kullanıcının cildi ve elektrodlar arasında iletkenliği artırmak için ilave bir maddeye ihtiyaç duyulması, kullanıcı deneyimi, konforu, cihaz kurulum süresi gibi birçok açıdan önemli etkiler ortaya koymaktadır.
Bunun aksine, kuru EEG başlıkları cilt ile sensörler arasındaki iletkenliği artırmak için herhangi bir madde kullanımına ihtiyaç duymaz. Doğrudan kullanıcının kafa derisi ile temas edebilirler ve rahatsızlık hissi yaratmazlar. Kurulumun bu denli hızlı ve kolay olmasının yanı sıra, ilave yardımcı ekipmana ihtiyaç duyulmaması, deney ortamlarının hızlıca hazırlanabilmesi, temizliğinin kolay olması gibi birçok avantajı da sıralanabilir. Ancak, kuru EEG başlığının güvenilir ve kaliteli sinyaller üretebilmesi için sensörleri, amplifikatörleri ve kabloları yüksek kaliteli şekilde tasarlanmış ve üretilmiş olmalıdır.
Kuru EEG elektrotları ile ıslak EEG elektrotlarının uygulama farklılıkları nelerdir?
Kuru EEG başlıkları laboratuvar veya dış mekan fark etmeksizin hemen hemen her türlü ortamda EEG kaydı yapmak için kullanılabilmesine rağmen, bu teknolojilerin temel amacı gerçek dünya ortamlarına veya profesyonel ürün veya hizmetlere hitap etmektir.
Hem kuru hem de ıslak elektrotlu EEG’leri kullanmaya karar vermenin kolay bir yolu şu şekilde sıralanabilir:
- Aşama 1 – Keşifsel araştırma aşaması: Kontrollü durumlarda insan davranışını anlamak için laboratuvar içi araştırma teknolojilerini kullanılır. Bu adımda öncelik, çok sayıda sensörle, beynin tüm bölgeleriyle, çok yüksek çözünürlük ve doğrulukta ölçümler elde etmektir.
- Aşama 2 – Uygulamanın optimizasyonu: Bu aşamada davranışın altında yatan sinirsel ilişkilerin nerede ve nasıl ölçülebileceğini anlamak için EEG sinyal işleme tekniklerini kullanılmalıdır. Bu sayede veri ne tür veriyi hangi bölgeden almanız gerektiğine dair bilgi edinebilirsiniz.
- Aşama 3 – Uygulama odaklı aşama : Gerçek ortam senaryolarında insan davranışını anlamak için laboratuvar dışı araştırma ve uygulama için geliştirilen cihazları (kuru EEG başlıkları) kullanabilirsiniz. Bu durumda öncelik, yalnızca ilgili beyin bölgelerinde (sadece ölçmemiz gereken beyin elektriksel aktivitesini ölçerek) sensörler bulunan, hareketli ve sabit durumlara karşı dirençli, kullanımı kolay ve rahat EEG teknolojilerine sahip olmak olacaktır.
Bu nedenle, ıslak EEG başlıklarının ana uygulama odağı genellikle kuru EEG’yi tamamlayıcıdır, çünkü yukarıda bahsedilen araştırma hattının farklı aşamalarında kullanılırlar. Ancak araştırma tasarımınız gerçek ortam deneyleri ve daha basit ticari araştırmalar içeriyorsa kuru EEG’ler ile çalışmaya başlamanız faydalı olacaktır.
